3 Kasım 2014 Pazartesi

Miskolc'te Hastalanmak..

Merhaba,

Bu şehre ilk yerleştiğimizde, eşim böbrek taşı düşürürken merkez eyalet hastanesinde (Borsod-Abauj Zemplen Megyei Korhaz) 1 gece üroloji bölümünde yatmak durumunda kalmıştı.
Buradaki hastanelerde, 'ayy acile gideyim bi ağrı kesici yaptırayım da eve döneyim' deme şansın yok ne yazık ki.. Gittiğin gibi yatırıyorlar genelde..

Miskolc'te 2 tane devlet hastanesi var,özel hastane yok. Biri yukarıda bahsettiğim eyalet hastanesi, Szent Peteri Kapu'da bulunuyor. Diğer ise Semmelweis Miskolc hastanesi, Casabai Kapu'da bulunuyor. Semmelweis, 2011 yılında renove edilmiş ve genelde doğum hastanesi olarak biliniyor.

Miskolc'teki hastanelerde refakatçi sistemi yok, dolayısıyla ailenizden biri sizinle birlikte kalamıyor. Sadece ziyaret saatleri içinde gelip görebiliyor sizi. Her departmanında özel oda imkanı yok ne yazık ki, dolayısıyla hastanede kalmak durumundasınız. Benim kaldığım oda 2 kişilikti, şansıma yan yatak boştu, dolayısıyla tek kişilik gibiydi benim için. Hastane şartları (ya da bölümün şartları) gayet iyiydi, temiz bir hastaneydi. Bizim orta karar özel hastaneler gibi.

Yemeklerini ben yiyemedim ama aperatif birşeyler getiriyorlar, kahvaltı öğlen, akşam vs.
Doktorları, hemşireleri gayet güleryüzlü,sıkıntısız.Kendi doktorum(ameliyatımı yapan ve devamlı takip eden)gayet akıcı ve sorunsuz ingilizce konuşuyor. Hemşireler çat pat, anestezi uzmanı da gayet iyi konuşuyordu. Acil doktorunun da İngilizcesi gayet iyiydi.

Pazartesi akşamı gittiğim hastaneden, Perşembe öğlen evime dönebildim, şükürler olsun. Şimdi raporluyum, dinlenmek üzere..

En korktuğum şey idi hastaneye düşmek buralarda, ama şimdi herşey için binlerce kez şükürler olsun diyorum..
Allah kimsenin sağlığını elinden almasın.

Sevgiler,
Gökçe D.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Macaristan'dan Hacca..

Merhaba,

Ayağımızın tozuyla dün evimize geldik sağ salim şükürler olsun.. Bize de nasip olan görevimizi tamamladık, Allah herkesinkiyle birlikte bizimkini de kabul etsin..

Buraya gelirken, bana deselerdi ki, sen hacca gideceksin seneye, yok artık derdim.. Ama şimdi diyorum ki, iyi gelmişiz buralara da iyiki oraları görmek, manevi güzelliği yaşamak nasip olmuş bize..

Öncelikle, Suudi Arabistan her ülkeye, nüfusunun 1/1000 kadar kontenjan veriyor, dolayısıyla çoğunluğu müslüman olan Türkiye'nin 80.000 hac kontenjanı varken, Macaristan'da 10.000 kişilik kontenjan var ki müslüman sayısı max 3000 kişidir tahminimce:)
Bu yüzden, gitmeden 2 hafta önce vize için başvurduk ve 1 gün içinde onaylandı.

Başka bir konu, gideceğiniz kafile. Ne yazık ki burada Diyanet'in hacc için yapılanması yok henüz, bir kaç seneye kadar olur diye tahmin ediyorum.
Biz Araplar'ın kafilesine dahil olup gittik, en ucuz rakama giden bizdik Avrupa'dan..

Diğer bir konu  da kalış süresi.. Malum hepimiz çalışıyoruz.. Türkiyeden diyanet ile gidenler 30 gün-40 gün-50 gün vs. gibi gidiyorlar, bizim o sürelerde izin almamıza imkan yok. 18gün gittik biz, 2,5 hafta izinliydik yani.. O da önemli bir konuydu bizim için, çok güzel denk geldi.


Buradan Hac vizesine başvurmak için oturum kartınızın olması yeterli. Demem o ki, buraya yüksek lisans için gelenler, ya da Erasmus kış dönemi için gelecekler, eğer geliş tarihlerini erken tutup, Hac başvurusu yapılış dönemine kadar oturum kartı işlerini halledebilirlerse, hacca gidebilirler buradan..

'amaann daha yaşım genç, sonra giderim' diyenler için ufak bi uyarı :) Hac ibadeti yaşlılık ibadeti değil, güç kuvvet,sabır istiyor, meşakkati çok fazla.. Ayrıca yanlış bilmiyorsam Türkiye'de 7 sene
 yeni kayıt almayacaklar, ondan sonra da kurada çıkarsa adınız, ne mutlu size..

Her zorluğuna rağmen, öylesine huzurlu yerler ki..
İsmini, dilini, kültürünü bilmediğiniz, siyahi çekik gözlüsünü, genci yaşlısı herkes size gülümsüyor.
Yardım etmeye çalışıyor birbirine. Sizin gibi dua ediyor, gözyaşları akıyor..

Dünya üzerinde barışı, kardeşliği, insanların eşit olduğunu bana daha iyi anlatan bir yer olmadı şimdiye kadar..

Vel hasıl, imkanınız varsa gidin görün..
Görün ki, kalbiniz yumuşacık olsun..

Sevgiler,
Gökçe D.

11.10.2014

20 Eylül 2014 Cumartesi

Vakit yolculuk vakti..

Merhaba,
 Bu şehire geleceğimiz belli olunca biraz tereddüt etmiştik.Şimdi anlıyorum aslında hayat serüveninde ne kadar ufak bir parçayız biz.. İyiki burada yaşıyoruz şu an, çok şükür!
Bu günlerde, hayatımızdaki en güzel telaşı yaşıyoruz.. Genç yaşımızda, üzerimize düşen farzı yerine getirmek üzere, kutsal topraklara gidiyoruz. Salı günü Hac yolcusuyuz!
Macar oturum kartı olan herkesin vizesinin 1 hafta öncesinde onaylandığı bir memleket Macaristan.. Öyle şanslıyız biz, çok şükür!
Allah isteyen herkese, oraların havasını soluyabilmeyi, kibirlerinden-art niyetlerinden arınıp, huzurla dönüp, varoluş amacına ulaşmayı nasip etsin.

Kendi hayat yolculuğumda, arınmanın gereği olarak gördüğüm, yaşanılmış tarihi hissetmek istediğim, dünyanın heryerinden gelen çeşit çeşit insanın tek bir amaç üzere toplandığı, yeryüzündeki en önemli yer benim için.. O yüzdendir heyecanım..

Ben herkese hakkımı helal ettim, Yaradılanı çok sevdim, Yaradan'dan ötürü..
Niyetim de, yolumun kesiştiği herkesten helallik istemektir..

Sağlıkla döndüğümüzde inşallah, oraya dair tecrübelerimi de paylaşmak istiyorum..

Görüşmek üzere :)

Selamlar,
Gökçe D.


6 Eylül 2014 Cumartesi

Sonbahar'da canlanan şehir...

Sonbahar en çok bu şehre yakışır..
Yerlere düşen kızıl yapraklar, çıplak kalan ağaçlar, serin havasıyla başka bir güzel olur Miskolc..

Yazı zaten tam anlamıyla yaşa-ya-mayan (bir İzmirli olarak sıcağı iyi bildiğimden) şehir, bir anda soğuyuverir.. Lakin hava soğudu diye yaşam durmaz burada,asıl şimdi başlamaktadır etkinlikler.
Şöyle ki :)

Haftaya en sevdiğim etkinlik olan uluslararası film festivali başlayacak.. Genelde ingilizce alt yazılı veya ingilizce seslendirmeli oluyor.. Yabancı filmler yarıştıgı için, Macarca da altyazı koyuyorlar..
Festival programına buradan ulaşabilirsiniz. Geçen sene festivalde, Metro Manila'yı izlemiştim, izlemeyenlere tavsiye ederim , başarılı bir film :)

Şu sıralarda şehirde devam eden etkinliklerden biri de Almanların October Fest'inin Miskolc uyarlaması olan, Sör Fesztival.. General Arena'nın orada bulunan NepKert(Halk Parkı)'te devam eden organizasyon yarın son bulacak. Bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Yarın, yani ayın ilk pazar günü olan, 07.09.2014'te tramvay caddesi antika pazarı kuruluyor.. Gidip değişik eşyalar ve Macarları izlemek isterseniz, pazar sabahı için güzel bir yürüyüş fırsatı olabilir :)

Not: Meteoroloi uyarısına göre, bu hafta ve sonraki hafta son sıcak dönem Miskolc'te.. Hatta Macarlar bu döneme yaşlı kadın sıcakları diyorlar, bizim pastırma sıcağı tabirimiz gibi..

Hava soğusa da, her mevsim ayrı yaşanır, ayrı güzeldir..
Mutlu olmak için, çok fazla birşey bekleme hayattan.. Etrafına farkındalıkla bak, kafi..

Sevgiler,
Gökçe D.

06.09.2014

24 Ağustos 2014 Pazar

Karşı Atak --> Macar Günü :)

Merhaba,

Benim düzenlediğim Türk kadınlar gününün devamı olarak, Macar yakın bir arkadaşım Macar Günü düzenledi, tabii ki asıl hedef kitle bendim :)
Herşeyi yiyemediğim için yapılan tüm yemekler, hazırlanan tatlılar, içecekler tamamen benim içindi..
Çok keyifli bir akşam oldu. Macar yemeklerinin sadece domuzdan ve gulyas'tan ibaret olmadığını, bir mutfak kültürlerinin olduğunu öğrendim.
En şaşırtıcı şey, deniz olmayan memlekette, çeşit çeşit tatlı su (göl) balığı cinsinin bulunması ve bunlarla yapılan çeşitli yemekler...
Mönüde;
  • balık çorbasının bir çeşidi (Bir çeşidi diyorum çünkü yukarıda yazdığım gibi,içine giren balıkların cinsine çeşitliliğine vs. göre çeşit çeşit çorbaları varmış) 
  • balık kızartması
  • Lecso (benim favorim bu- bol soğan domates ve kırmızı biberin pişmesiyle oluyor. Bir çeşit yumurtasız menemen diyebiliriz :) Dışarıda satılanların içine sosis filan atıyorlar ama bu yemekler bana özel yapıldığı için tamamen helal gıda odaklıydı :)
  • ve gündel palacsinta tatlı olarak sunuldu.
Beni şaşırtan başka bir nokta, balık çorbasının içine eksi krema (tejföl) koyuyorlar. Biz genelde balık yendiği zaman süt ürünü yenmez,zehirler diye biliriz. Bunlar göl balığı olduğu için midir bilemiyorum, bunlar bir süt ürünü olan ekşi krema ile tüketiyorlar.

Tabii ki sevgili arkadaşım Erika ve ikizi Rita, o gün annelerinin elleriyle işlediği, geleneksel Macar motiflerini taşıyan bluzleri ile karşıladılar beni. Tarihlerine ve kültürlerine ait bir çok bilgi verdiler.
Misafirperver bir toplum olduklarını bir kez daha gösterdiler. Buradan tekrar teşekkürü bir borç bilirim. Aşağıda fotoğraları inceleyebilirsiniz.
Köszönöm szepen kedves Erika es kedves Rita :)

Benim favorim 'lecso' 

 Bir Macar tatlısı 'Gündel Palacsinta'

Balık kızartması


 Balık çorbası


Balık çorbasının içinde birkaç çeşit balık bulunuyor. 
Ve aşağıda fotoğrafı bulunan ekşi krema ile tüketiliyor.


Ekşi Krema 'Tejföl'

 


 Klasik Macar motifi, bluzlerde masa örtülerinde vs. kullanılıyor..

Sevgiler,
Gökçe D.

Gündelik ihtiyaçlar - Part 1

Merhaba,

Gündelik hayatta her zaman ihtiyaç duymasak da,
  • Terzi
  • Ayakkabıcı
  • Kuru temizleme
  • Anahtarcı
gibi konular da bilinmesi gerekenler arasında yer alıyor bence..
Dil konusunda sıkıntı yaşadığımız için ben her seferinde arkadaşlarımdan destek alıyorum.
Alışveriş merkezlerinde (Plaza,Szinvapark,Tesco,Auchan gibi..) Mister Minit şeklinde geçen dükkanlar bunlar.. Terzi, ayakkabıcı, anahtarcı, kuru temizleme iç içe genelde.. Yalnız fiyatları biraz yüksek Türkiye'ye kıyasla..
En son olarak topuklu ayakkabımın ucundaki lastiği değiştirdim, 2000-HUF yaklaşık 20-TL ödedim, ki Türkiye'de en fazla 10 lira ödersiniz.

Genelde alışveriş merkezlerinin internet sitelerinde çalışma saatleri yazıyor.
Szinvapark park için tık tık
Miskolc Plaza için tık tık

Kuru temizleme de aynı yerlerde mevcut, hiç işim düşmediği için şimdiye kadar fiyatları konusunda fikrim yok..

Sevgiler,
Gökçe D.

27 Temmuz 2014 Pazar

Gurbet Bayramları Vol.3

Merhaba,

Gurbette 3. Bayram bu.
Buralarda pek bayram havası olmasa da, bizim evimizde bayram eski bayramar gibi..

Hoşgörünün daim olduğu, saygı sevgi dolu, bol bol ziyaretlerin yapıldığı, küslerin barıştığı, güzel hayırlı bayramlar dilerim.
En kötü gününüz bayram tadında geçsin inşallah :)

Saygılarımla,

Gökçe D.

Gyuri Bacsi Cay Festivali (Gyuri Bacsi Teak Fesztival)

Merhaba,

Bugün sizlere biraz değişik bir konudan bahsetmek istiyorum. Geçen sene eşimin yaşadığı bir böbrek taşı düşürme sıkıntısı sırasında tanıştık bu amcanın çaylarıyla. (Tabii ki doktor kontrolü ve tıp önceliğimiz, alınan ilaçların yanında bu destekleyici unsurdu)
Bükkszentkereszt, Bükk dağının eteklerinde bulunan bir dağ köyü, yemyeşil, sımsıcak bir köy.. Gyuri Bacsi (amcanın ismi) bu köyde yaşayan çook yaşlı bir amca, yıllarını bu işe vermiş, Bükk dağlarından topladığı otlarla çeşitli çaylar yapmış, bunu da bir marka altında piyasaya sürmüş.
Biz geçen sene, doktorumuzun verdiği ilaçlarla birlikte böbrek problemleri için olan çayı da denedik, 2 gün içinde 2 tane taş düşürdük.

Her sene bu köyde bir festival düzenleniyor. Bu Gyuri Bacsi amca, çeşitli konferanslar veriyor, anlatıyor.Konferanslar epey kalabalık oluyor. Programlar Macarca olduğu için biz katılmadık. İnsanlar amcanın kendi kişisel bahçesini gezme-görme imkanı buluyorlar. Aynı zamanda köyde çeşitli standlar oluyor. Yemek yapan, özel üretim peynir, bal, reçel standları, el işleri standları,hasır sepet satan standlar, taze meyve standları, kuru meyve-şeker-jelibon stanları oluyor.Yani köyde hem bitki çaylarını test edebilir, alışveriş yapabilir, hemde köy havası alabilirsiniz.
Köyde fayton turu da yapabilirsiniz.

Bu amca sadece sorunlar için çay hazırlamamış, aynı zamanda çeşitli bitkileri karıştırarak yaz çayı kış çayı gibi çeşitli meyve çayları da hazırlamış, bunları orada test etme imkanınız da var.

Aynı zamanda, köyde haftanın 7 günü açık olan bir dükkan da mevcut. Yani festival harici gidip oradan alışveriş yapabilirsiniz. Miskolc'ten Bükkszentkereszt'e otobüs gidiyor.
İş arkadaşlarım, Lillafüred'e arabayla gidip, oradan yaklaşık1 saatlik yürüyüşle Bükkszentkereszt'e varıyorlarmış. Bükk dağlarının içinde patikalardan yürüyüş yolları varmış. Biz cesaret edip denemedik ama deneyenler var :)

Velhasıl ormanın içinde yemyeşil güzel bir köyde haftasonu gezinizi yapabilir, bitki çayları alabilirsiniz.
Aşağıda fotoğrafları ekliyorum.

Saygılarımla,

Gökçe Dinçer







12 Temmuz 2014 Cumartesi

Miskolc'te nerede kalınır?

Merhaba,

Uzun zamandır düşünüyorum bu başlığı.. Aslında çok fazla deneyimim yok bu konuda ama bir kaç alternatiften bahsetmek istiyorum.

1.City Hotel Miskolc:
2012 Aralık'ta bu şehre ilk kez geldiğimizde, burada kalmıştık. Şehir merkezine yürüyüş mesafesinde (10-15dakika), kahvaltısı idare eder :) Bize uygun pek birşey yok yurtdışında ne yazıkki, ya da benim kahvaltı anlayışıma pek uygun değil en azından :) Ama aç kalmayacak kadar doyabilirsiniz :)
İnternet bağlantıları hızlı ve odalarda kesintisiz. Temizliği gayet iyi, zaten şehrin iyi otellerinden birisi, havuzu -yada saunası-var. Biz kullanmamıştık o yüzden pek detaylı bilemiyorum. Personeli gayet iyi ve yardımsever.. Fiyatları konusunda net bir bilgim yok, onu booking.com'dan güncel olarak takip edebilirsiniz.

2.Kikelet Hotel Tapolca:
Haziran 2013'te geldiğimizde 2 hafta bu otelde konaklamıştık. Otel Tapolca'da, Cave Bath'e yürüme mesafesinde, temiz bir otel. Odalar mutfaklı, kendiniz yemeğinizi pişirebilirsiniz dilerseniz. İnternet burada da sıkıntısızdı. Tapolca konum itibari ile şehir merkezine uzak, ancak otobüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz.

3.Tölgyfa Panzio:
Açıkçası bu otelde biz kalmadık, yalnız buraya gelen bir Türk aileyle tanıştık, onlar orada kalıyorlardı, sahipleriyle sohbet etme fırsatım oldu. Çok yardımsever ve güleryüzlü insanlar.
Pansiyonun bahçesinde mangal yapacak yerler var. Ortak mutfak var, yemeğinizi hazırlayabileceğiniz.Ayrıca bir yüzme havuzu ve çocuklar için oyun parkı mevcut. Dışarıdan pek büyük durmayan pansiyon, açıkçası benim favorim oldu.Gayet temiz düzenli ve kullanışlı duruyor. Fiyatları da gayet cazipti. Tapolca'da yer alan pansiyonun mail adresine internetten ulaşabilir, mail yoluyla sahipleriyle anlaşabilirsiniz :)

4.Centrum Apartments:
İşyerindeki 3 yabancı arkadaşım bu pansiyonda kalıyorlar, burada da küçük bir mutfak mevcut. Şehir merkezinde sayılan pansiyonun fiyatları da ekonomik bildiğim kadarıyla..

5.Uni Hotel:
Üniversite kampüsünün içinde yer alan Uni Hotel, fiyat açısından öğrencilere yönelik bir yer :) Detaylara booking.com'dan ulaşabilirsiniz.

Aklıma gelenler bunlar şimdilik..

Saygılar,
Gökçe D.

6 Temmuz 2014 Pazar

Şehrin dibinde, tatil havası-Tapolca

Merhaba,

Size bu yazımda, şehir içi sayılabilecek, hoş bir yerden bahsetmek istiyorum.
Tapolca, - tapolsa diye okunuyor, Miskolc Üniversitesi tarafında, şehir merkezinden bir çok otobüs ile rahatça ulaşım sağlayabileceğiniz, yaklaşık 10-15 dakika mesafedeki şahane yer :)

Genellikle villaların ve otellerin olduğu Tapolca'da, termal sularıyla ünlü bir kaplıca bulunmakta. Cave Bath (Macarca Barlangfürdö, Türkçe Mağara Kaplıca) bölgenin önemli turistlik aktivitesi..

Bu kaplıca haricinde güzel bir park var içinde bir kaç aktivitenin de olduğu..
Çocukların gidip rahatça oynayabileceği bir oyun parkı mevcut.. İçinde ördeklerin, kazların yüzdüğü göl kenarında yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilirsiniz.

Burada, BobPalya (linkten bakabilirsiniz) adı verilen bir nevi tren mevcut.Yemyeşil ormanın arasından geçen süper trenin, freni size ait olduğu için hızı keyfinize göre ayarlayabilirsiniz. Gayet keyifli bir aktivite.. Sırf o ormanın güzelliği için görmeye değer doğrusu..

Tapolca'da bir de Adventure Park mevcut. Açıkçası ben hiç gitmedim o yüzden bilemiyorum pek.
Ama buraya tıklayarak bilgi edinebilirsiniz.

En güzel kısma geldi sıra, aşağıda fotoğrafların keyfini çıkarabilirsiniz.

Sevgiler,
Gökçe D.








Not: En alttaki iki fotoğraf, Erasmus aracılığı ile Miskolc'e gelmiş, bir şekilde yollarımızın kesişip tanıştığımız, sevgili kardeşim Arzu'nun makinesi ile çekilmiştir. Buradan kendisine teşekkürü bir borç bilirim :)








Gurbette 2.Ramazan-ı Şerif..

Merhaba,

En güzel zaman, yılın en sevdiğim zamanı geldi yine, çok şükür..
Nefislerimizin de arınacağı, hayırlı ramazanlar dilerim herkese..

Gurbette olmanın en zor yanlarından biridir, önem verdiğiniz şeyleri paylaşacak insanınızın az olması. Bu 2.Ramazanımız yurtdışında..

Yine de şükür eksik değil gönlümüzden, dilimizden.. Yabancı arkadaşlarımız öylesine anlayışlı, saygılılar ki, insan gerçekten kendi memleketinde neden bu saygı yok diye düşünüyor.

En güzel ibadet, iyi insan olmakla başlar.. Dürüst, çalışkan, adil, hoşgörülü, saygılı, hatırnaz, iyi ahlaklı olmayı başarabilmektir aslolan..

Tüm ibadetlerin kabul olacağı, küslerin barışacağı, sofralardan misafir eksik olmayan, sevgi dolu bir ay olsun..

Hayırlı Ramazanlar çoook uzaklardan..

Gökçe D.

28 Haziran 2014 Cumartesi

Lillafüred

Merhaba,
Size Miskolc'e yakın nefes alabileceğiniz birkaç yerden bahsetmek istiyorum.
Miskolc'e yakın, nefes alabileceğiniz, yürüyüş yapıp hoş vakit geçirebileceğiniz bir göl kenarı.
Aynı zamanda birkaç şelale ve yürüyüş yerleri mevcut. Bu civarda birkaç  turistlik mağara da mevcut. Mağaraların pek değişik ve özel olduğunu söyleyemeyeceğim ama bir kez görmekte fayda var.
Bu civarda otopark da mevcut aracınızı bırakabileceğiniz, yine otopark ücretli tabii ki tüm Macaristan'da olduğu gibi :)
Göl kenarında birkaç otel var, bir tanesi dünya savaşı döneminden kalma imiş, çok ünlü ve ihtişamlı. Hatta Miskolc'un sembolleri arasında yer alıyor. Bu otele hiç girmedim bilemiyorum ama onun tam simetriğinde başka bir otel var, güzel bir kafesi var göl manzaralı. Burada göl manzaralı kahve içebilirsiniz, dilerseniz bölgenin meşhuru alabalık da var..
Biraz daha iç taraflarda, büfe tarzı yerler var. Büfelerden de langoş ( bizde pişi ya da çörek olarak bilinir) yiyebilirsiniz.
Eğer Lillafüred yolunu devam ederseniz, Bükk dağları arasından Eger şehrine ulaşabilirsiniz.
Ayrıca Lillafüred tarafında turistlik bir tren de mevcut, yaklaşık 1,5-2 saat süren bir yolculuk.
Linkten detaylara ulaşabilirsiniz.
Lillafüred'e ait birkaç fotoğraf paylaşıyorum. Şimdiden iyi eğlenceler :)
Sevgilerimle,
Gökçe D.

Lillafüred gölü

 


 Yukarıda sözü geçen tarihi otel


Şelaleler


Eger yolu



Dilerseniz kaya tırmanışı da yapabilirsiniz.



Bölgenin alabalık çiftliği de meşhur. Alabalığı isterseniz orda yiyebilir, 
isterseniz temizletip eve alabilirsiniz.


International Diversity Day ve Türkiye Tanıtımı

Merhaba,

Çalıştığımız iş yerinde çok sayıda yabancı çalışan olduğu için, tüm dünya genelinde aynı gün uluslararası çeşitlilik günü yapıldı. Bize de Türkiye'yi temsil edip edemeyeceğimizi sordular, seve seve kabul ettik tabii.
Yalnız tahmin ettiğimizden stresli ve yoğun çalışma dönemi gerektirdi. Sonucun güzel olması bütün stresimizi unutturdu tabii ki :)

Bu süreç içinde Türkiye'yi yabancılara tanıtmak için sunumlar aradık internetten, istediğimiz düzeyde birşey bulamadık. O yüzden eşimle bu sunumları bloga koyma kararı aldık. Belki birilerinin daha işine yarar.
Bu çeşitlilik gününde Türkiye'ye ait bir çadırımız vardı. Bu çadırda çeşitli el işlerinden, çay bardağı kahve fincanı gibi bize ait eşyaları sergiledik.  Yiyecek tarafında ise, zeytinyağlı yaprak sarma, baklava, türk lokumu ve türk kahvesi ikram ettik. Ve tv de youtubedan aldığımız bir videoyu döndürdük devamlı.
Çalışan iş arkadaşlarımızdan geri dönüşler gayet iyiydi. Birçok kişi, tatilde nereye gidelim Türkiye'de diye sordu.
Sonuç itibari ile yorucu ama başarılı bir gün geçirdiğimizi söyleyebilirim :)
Aşağıda birkaç fotoğraf paylaşıyorum. Sunumları da ileriki günlerde ekleyeceğim.Umarım birilerinin işine yarar.
Saygılarımla,
Gökçe D.














29 Mayıs 2014 Perşembe

Macarlarla Kadınlar Günü :)

Merhaba,

Biz kültürümüz gereği misafiri çok severiz. Evimize gelsinler, yiyelim içelim,ikram edelim sohbet edelim isteriz. Lakin ne yazık ki, buralarda pek öyle değil.
Yabancı memlekete gelip de, kendi kabuğumuzda yaşamak olmaz. Kültürlerini, dillerini, yemekleri vs. öğrenmeye çalışıyorum. Bu arada tabii ki kendi kültürümüzü de onlara göstermeye, öğretmeye çalışıyorum.
Dedim ki, eğer misafirperverlik onlarda yoksa, bizde var... Bütün iş arkadaşlarımı bir cumartesi oturmasına,bizim tabirimizle "kadınlar günü'ne", onların tabiri ile "ladies party'ye" :) davet ettim.
Günler öncesinden hazırlanmaya başladım, hem benim ilk davetim, hemde onların ilk defa bir Türk+Müslüman ailesine ziyareti olacağı için..
Çok keyifli bir gün geçirdik bütün arkadaşlarımla..
Sonuç;
1. onların kültürlerinde de bir yere misafirliğe giderken eli boş gidilmez kavramı var, canım arkadaşlarım güzel hediyeler getirmişler bana.
2. İpte kuru patlıcan biber görünce çok şaşırdılar ama çok beğendiler. Bu yaz onlarda deneyeceklerini söylediler :)
3. Türk mutfağını sevdiler, tariflerini isteyip deneyenler bile oldu..
4. Elektrikli çay makinesi onlara çok ilginç geldi, siyah çayı çok beğenmeseler de içtiler :)
5. Türk kahvesi favorileriydi..

Şimdi aşağıda birkaç fotoğraf paylaşıyorum o günden..
Güzel hatırlar biriktirdiğim arkadaşlarımla..
Sevgiler,
Gökçe D.





25 Mayıs 2014 Pazar

Onodivásár (Onod Pazarı)

Merhaba,
Her ayın ilk perşembesi, Onod kasabasında büyük bir pazar kuruluyor. Aradığınız herşeyi bulabileceğiniz (mobilya,sebze meyve,canlı hayvan, yiyecek içecek, kıyafet, vs..) çok geniş bir alanda kurulan pazar yeri öğlene kadar açık. Park yeri bulmak hayli güç oluyor.
Yer bilgisi için tık tık..
İşe başlamadan önce bir Macar arkadaşım beni götürmüştü, iyiki de gitmişim, bir daha gidemedim.. 
Aşağıda fotoğrafları paylaşıyorum.
Sevgiler,
Gökçe D.