Macarlarla Kadınlar Günü :)

Merhaba,

Biz kültürümüz gereği misafiri çok severiz. Evimize gelsinler, yiyelim içelim,ikram edelim sohbet edelim isteriz. Lakin ne yazık ki, buralarda pek öyle değil.
Yabancı memlekete gelip de, kendi kabuğumuzda yaşamak olmaz. Kültürlerini, dillerini, yemekleri vs. öğrenmeye çalışıyorum. Bu arada tabii ki kendi kültürümüzü de onlara göstermeye, öğretmeye çalışıyorum.
Dedim ki, eğer misafirperverlik onlarda yoksa, bizde var... Bütün iş arkadaşlarımı bir cumartesi oturmasına,bizim tabirimizle "kadınlar günü'ne", onların tabiri ile "ladies party'ye" :) davet ettim.
Günler öncesinden hazırlanmaya başladım, hem benim ilk davetim, hemde onların ilk defa bir Türk+Müslüman ailesine ziyareti olacağı için..
Çok keyifli bir gün geçirdik bütün arkadaşlarımla..
Sonuç;
1. onların kültürlerinde de bir yere misafirliğe giderken eli boş gidilmez kavramı var, canım arkadaşlarım güzel hediyeler getirmişler bana.
2. İpte kuru patlıcan biber görünce çok şaşırdılar ama çok beğendiler. Bu yaz onlarda deneyeceklerini söylediler :)
3. Türk mutfağını sevdiler, tariflerini isteyip deneyenler bile oldu..
4. Elektrikli çay makinesi onlara çok ilginç geldi, siyah çayı çok beğenmeseler de içtiler :)
5. Türk kahvesi favorileriydi..

Şimdi aşağıda birkaç fotoğraf paylaşıyorum o günden..
Güzel hatırlar biriktirdiğim arkadaşlarımla..
Sevgiler,
Gökçe D.

Onodivásár (Onod Pazarı)

Merhaba,
Her ayın ilk perşembesi, Onod kasabasında büyük bir pazar kuruluyor. Aradığınız herşeyi bulabileceğiniz (mobilya,sebze meyve,canlı hayvan, yiyecek içecek, kıyafet, vs..) çok geniş bir alanda kurulan pazar yeri öğlene kadar açık. Park yeri bulmak hayli güç oluyor.
Yer bilgisi için tık tık..
İşe başlamadan önce bir Macar arkadaşım beni götürmüştü, iyiki de gitmişim, bir daha gidemedim.. 
Aşağıda fotoğrafları paylaşıyorum.
Sevgiler,
Gökçe D.

Osmanlı Tarihi, Haçova Meydan Muharebesi

Merhaba,

Ne yazıkki ben tarihle çok ilişkili olmasam da, eşim bu konuda çok meraklı ve bilgili.. O bana anlattıkça bende keyifle dinliyor, merak ediyorum.
Buralara yerleşince insana otomatik olarak temsil görevi yükleniyor. Daha önce yazdım mı hatırlayamıyorum ama arkadaşlarımızın, komşularımızın, çevremizin tanıdığı ilk Türk ve Müslüman biziz genelde. Hal böyle olunca, merak edip soruyorlar, inşallah bizde ülkemizi, bayrağımızı, dinimizi en iyi şekilde temsil edebiliriz. Bunun için gerçekten özenli davranıp, gayret gösteriyoruz.

Osmanlı Tarihi Macarlar tarafından bilindiği için, genelde bununla ilgili soru-yorum mutlaka alıyoruz. Bizde fırsat buldukça okuyup öğrenmeye çalışıyoruz.
Miskolc'te Osmanlı Devleti 90 sene var olmuş, insanın daha önce atalarının olduğu yerde olduğunu bilmek bile bir güven veriyor..
Haçova Meydan Muharebesi'ni hemen hemen herkes duymuştur. Benim gibi çok tarihten anlamayan biri bile olsanız, kulağınız aşinadır eminim bu savaşa.. İşte bu muharebe bizim yaşadığımız yere yaklaşık 50 km. Şu anki adı Haçova değil tabii ki, Mezokeresztes (Mezokeresteş diye okunuyor)..
Mezokeresztes'e girerken arabada bi sessizlik oldu, insan gerçekten o zamanları düşünüyor. Hangi şartlarda, nasıl savaşılmış. Buralara kaç günlerde gelinmiş, ne yemişler, ne içmişler? Nerede saklanmışlar, yazı var kışı var, nerede saklanmışlar, vs..

Bildiğiniz dümdüz bir ova, aslında bir heykel tarzı birşey olduğunu duymuştuk ama biz bulamadık, dolayısıyla şöyle bir köyü dolaşıp çıktık..

Resimlerde de göreceğiniz gibi dümdüz ova aslında...
Ama insan düşünmeden edemiyor gerçekten..
Osmanlı eserlerini, miraslarını gezdikçe paylaşacağım burada.
Sevgiler,
Gökçe D.

Avasi Kilato (Avas Gözlem Kulesi)

Merhaba,
Miskolc şehir merkezi(Belvaros), Avas (Miskolc'un tepe kısmı) ve Tapolca(genelde villaların olduğu elit kesim) olmak üzere 3 bölümden oluşuyor kabaca..
Avas, apartmanların olduğu, şehir merkezi ve Tapolca'ya nazaran yaşamın ve kiraların daha ucuz olduğu, genelde üniversiteye çok yakın olması itibari ile öğrencilerin tercih ettiği bir bölge.
Avas'ta bir gözlem kulesi var ki bu kule bizim evin balkonundan da netçe görülüyor. Dedik ki bi gidelim, yakından bakalım neymiş bu kule..  Çok güzel yeşil bir orman içinde, bir kule.. Kulede bir olay yok aslında.. Etrafı güzel. Çimlerde yayılanlar, bisiklete binenler çocuklar, spor yapanlar, çimlerde birşeyler yiyip içenler, yürüyüş yapanlar vs.. Keyifli bir yer bence, haftasonu aktivitesi olarak değerlendirilebilir.

İnternet sitesi ve adresi için 

Saygılarımla,
Gökçe D.

Miskolc Gyereknap (Çocuk Günü)

Merhaba,
Daha öncede bahsettiğim gibi, bu şehirde aktiviteler halk tarafından takip edilip yoğun katılımla gerçekleşiyor.
Bugün (25.05.2014) Çocuk günü idi. Miskolc Havaalanı'nda Lunapark tarzı parklar kurulmuş, yiyecek içecek standları, çocukların el işi etkinlik yapabilecekleri yerler, ve minik uçak,planör tarzı uçuş deneyimi fırsatları..
Ara sıra başlayan şiddetli yağmuru saymaz isek, hava genelde çok sıcak ve güneşliydi. Yani gerçekten ailelerin çocuklarını alıp, gidip doya doya vakit geçirebilecekleri bir etkinlikti.
Aşağıda fotoğrafları paylaşıyorum.
Sevgilerimle,
Gökçe D.

M3 Outlet Center

Merhaba,
Geçen haftasonu yeni biryer keşfettik, hemen paylaşayım istedim.
Şehrimize yakın bir outlet center olduğunu duyunca bir gidelim gezelim dedik. Avrupa'da gördüğüm outlet centerlaın hibiri bize hitap etmediği için bu da beni çok cezbetmedi açıkçası.. Biz pek indirimli bulamasakta gidip görmek değişiklik oldu...
M3 outlet centerinternet sitesine buradan ulaşabilirsiniz
Biz yine kendi aracımızla ulaştık lakin otoban vigneti almanız lazım. Vignet bilgisine buradan ulaşabilirsiniz.

Outlet center, Debrecen yolu üzerinde Polgar çıkışından çıkınca hemen karşınızda kalıyor.
Fotoğraflar aşağıda,
Sevgiler,
Gökçe D.

Buza Ter Open Market

Benim gibi sebze ve yeşillik çılgını iseniz, marketlerde aradığınızı bulamayacaksınız demektir.
Bizde ki semt pazarları ne yazıkki Türkiye kadar yaygın değil. Buza Ter, yani şehir merkezindeki merkez otobüs terminali,bunun için güzel bir yer..  Her gün açık olan bir açık pazar yeri var, bu yer saat 16:30-17:00ye kadar açık- sanırım Pazar günleri açık değil, emin değilim.
Bir de cumartesi günleri öğlene kadar, civar köylerden genelde yaşlıların bahçesindeki ürünleri getirip sattığı bir kısım var ki benim için şahane..
Taze dereotu, maydonoz, nane, kuzu kulağı, marul, bezelye, kiraz, vişne, erik, çilek vs.. o mevsimde ne varsa bir çoğunu taze taze bulabilirsiniz. Ve renkli renkli çiçekler, çiçek ve sebze tohumlar, fidanları..
Yalnız Macar arkadaşlarım o bölgede gezerken dikkatli olmamı, çantamı ceplerimi kollamamı tembihledi,o bölgede yankesicilik yaygınmış.. Dikkatli olmakta fayda var..

Saygılar,
Gökçe D.

Miskolc Zoo

Miskolc'te sıkılanlar için bir dizi haftasonu etkinlikleri ve yapılabilecek aktiviteleri paylaşacağım.
Açıkçası bu ülkede en sevdiğim şey, devamlı bir fest,val aktivite olması ve daha da önemlisi halkın bunlardan düzgün haberdar olup katılım sağlaması..
Gezmeyi sevenler için  bu şehir hiç de sıkıcı bir yer değil.. Bir kere her taraf yemyeşil ve kuş sesi içinde.. Huzurlu bir yanı var..
Bu yazımda Miskolc Hayvanat Bahçesi'nden bahsedeceğim. Viyana Schönbrunn Zoo'dan sonra burası çok büyük gelmese de, yine de fena değil. Haftasonu seve seve dolaşılabilecek bir yer. Hayvanat Bahçesinin girişinden önce bir par var, o parkta mangal ve piknik için özel yerler var.. Hayvanat Bahçesi Lillafüred yolunda sağ tarafta kalıyor. Açıkçası biz heryere arabamızla gittiğimiz için ben pek toplu taşıma bilemiyorum ama internet sitesinde eminim yazıyordur.Miskolc Zoo'nun internet sitesine buradan ulaşabilirsiniz.
Fotoğraf ve videoları aşağıda paylaşıyorum.
İyi eğlenceler ;)
Gökçe D.

Ben taze inek sütü diye tutturunca..

Bu şehre ilk geldiğimizde, malum yediğimiz herşeye otomatik olarak dikkat etmeye başladık. Araştırıp, öğrendikçe hiçbirşey yiyemez olduk :) Yoğurtta bile jelatin olduğunu öğrendikten sonra, 'koskoca şehirde süt yok mu canım, alır yoğurdumu da yaparım, tereyağımı da' diye tutturunca başladık süt alabileceğimiz yer aramaya.
Bir kaç arkadaşımızın tavsiyesi üzerineBuza Ter'e baktık ama ben bulamadım istediğim gibi, belki cumartesi sabah saatlerinde kurulan köylü pazarında oluyordur.
Sonra bir Macar arkadaşım tavsiyesi üzerine Hernandad, Rakoczi Ferenc Utca 25' te bulunan çitliğe gittik. İlk birkaç sefer bize Macar arkadaşım eşlik etti.
Çiftlikte ineklerin saati var, yazın 17:00de geliyorlar ahıra, kışın 16:00ya kadar geriliyor. Ahırın kapısında bekliyorsunuz, görevli gözünüzün önünde sağıyor sütü ve elinizdeki şişeye aktarıyor. Elinizde şişe olması lazım yani. Sütün litresi 140 HUF, Türk parası ile 1,40TL.
Süt gözünüzün önünde size verildiği için yağının ayrıştırılması söz konusu değil. Gayet kaymaklı bir süt, hatta yoğurttan topladığımız kaymakla tereyağı yapıyoruz biz, o kadar kaymaklı..

Ve son resimde yoğurdumuzun hazırlanmış halini görmektesiniz.
Şimdiden afiyet olsun :)

Gökçe D.