Miskolc'te yasam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Miskolc'te yasam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Miskolc'te nerede kalınır?

Merhaba,

Uzun zamandır düşünüyorum bu başlığı.. Aslında çok fazla deneyimim yok bu konuda ama bir kaç alternatiften bahsetmek istiyorum.

1.City Hotel Miskolc:
2012 Aralık'ta bu şehre ilk kez geldiğimizde, burada kalmıştık. Şehir merkezine yürüyüş mesafesinde (10-15dakika), kahvaltısı idare eder :) Bize uygun pek birşey yok yurtdışında ne yazıkki, ya da benim kahvaltı anlayışıma pek uygun değil en azından :) Ama aç kalmayacak kadar doyabilirsiniz :)
İnternet bağlantıları hızlı ve odalarda kesintisiz. Temizliği gayet iyi, zaten şehrin iyi otellerinden birisi, havuzu -yada saunası-var. Biz kullanmamıştık o yüzden pek detaylı bilemiyorum. Personeli gayet iyi ve yardımsever.. Fiyatları konusunda net bir bilgim yok, onu booking.com'dan güncel olarak takip edebilirsiniz.

2.Kikelet Hotel Tapolca:
Haziran 2013'te geldiğimizde 2 hafta bu otelde konaklamıştık. Otel Tapolca'da, Cave Bath'e yürüme mesafesinde, temiz bir otel. Odalar mutfaklı, kendiniz yemeğinizi pişirebilirsiniz dilerseniz. İnternet burada da sıkıntısızdı. Tapolca konum itibari ile şehir merkezine uzak, ancak otobüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz.

3.Tölgyfa Panzio:
Açıkçası bu otelde biz kalmadık, yalnız buraya gelen bir Türk aileyle tanıştık, onlar orada kalıyorlardı, sahipleriyle sohbet etme fırsatım oldu. Çok yardımsever ve güleryüzlü insanlar.
Pansiyonun bahçesinde mangal yapacak yerler var. Ortak mutfak var, yemeğinizi hazırlayabileceğiniz.Ayrıca bir yüzme havuzu ve çocuklar için oyun parkı mevcut. Dışarıdan pek büyük durmayan pansiyon, açıkçası benim favorim oldu.Gayet temiz düzenli ve kullanışlı duruyor. Fiyatları da gayet cazipti. Tapolca'da yer alan pansiyonun mail adresine internetten ulaşabilir, mail yoluyla sahipleriyle anlaşabilirsiniz :)

4.Centrum Apartments:
İşyerindeki 3 yabancı arkadaşım bu pansiyonda kalıyorlar, burada da küçük bir mutfak mevcut. Şehir merkezinde sayılan pansiyonun fiyatları da ekonomik bildiğim kadarıyla..

5.Uni Hotel:
Üniversite kampüsünün içinde yer alan Uni Hotel, fiyat açısından öğrencilere yönelik bir yer :) Detaylara booking.com'dan ulaşabilirsiniz.

Aklıma gelenler bunlar şimdilik..

Saygılar,
Gökçe D.

25 Mayıs 2014 Pazar

Onodivásár (Onod Pazarı)

Merhaba,
Her ayın ilk perşembesi, Onod kasabasında büyük bir pazar kuruluyor. Aradığınız herşeyi bulabileceğiniz (mobilya,sebze meyve,canlı hayvan, yiyecek içecek, kıyafet, vs..) çok geniş bir alanda kurulan pazar yeri öğlene kadar açık. Park yeri bulmak hayli güç oluyor.
Yer bilgisi için tık tık..
İşe başlamadan önce bir Macar arkadaşım beni götürmüştü, iyiki de gitmişim, bir daha gidemedim.. 
Aşağıda fotoğrafları paylaşıyorum.
Sevgiler,
Gökçe D.








Osmanlı Tarihi, Haçova Meydan Muharebesi

Merhaba,

Ne yazıkki ben tarihle çok ilişkili olmasam da, eşim bu konuda çok meraklı ve bilgili.. O bana anlattıkça bende keyifle dinliyor, merak ediyorum.
Buralara yerleşince insana otomatik olarak temsil görevi yükleniyor. Daha önce yazdım mı hatırlayamıyorum ama arkadaşlarımızın, komşularımızın, çevremizin tanıdığı ilk Türk ve Müslüman biziz genelde. Hal böyle olunca, merak edip soruyorlar, inşallah bizde ülkemizi, bayrağımızı, dinimizi en iyi şekilde temsil edebiliriz. Bunun için gerçekten özenli davranıp, gayret gösteriyoruz.

Osmanlı Tarihi Macarlar tarafından bilindiği için, genelde bununla ilgili soru-yorum mutlaka alıyoruz. Bizde fırsat buldukça okuyup öğrenmeye çalışıyoruz.
Miskolc'te Osmanlı Devleti 90 sene var olmuş, insanın daha önce atalarının olduğu yerde olduğunu bilmek bile bir güven veriyor..
Haçova Meydan Muharebesi'ni hemen hemen herkes duymuştur. Benim gibi çok tarihten anlamayan biri bile olsanız, kulağınız aşinadır eminim bu savaşa.. İşte bu muharebe bizim yaşadığımız yere yaklaşık 50 km. Şu anki adı Haçova değil tabii ki, Mezokeresztes (Mezokeresteş diye okunuyor)..
Mezokeresztes'e girerken arabada bi sessizlik oldu, insan gerçekten o zamanları düşünüyor. Hangi şartlarda, nasıl savaşılmış. Buralara kaç günlerde gelinmiş, ne yemişler, ne içmişler? Nerede saklanmışlar, yazı var kışı var, nerede saklanmışlar, vs..

Bildiğiniz dümdüz bir ova, aslında bir heykel tarzı birşey olduğunu duymuştuk ama biz bulamadık, dolayısıyla şöyle bir köyü dolaşıp çıktık..











Resimlerde de göreceğiniz gibi dümdüz ova aslında...
Ama insan düşünmeden edemiyor gerçekten..
Osmanlı eserlerini, miraslarını gezdikçe paylaşacağım burada.
Sevgiler,
Gökçe D.

8 Nisan 2014 Salı

30unda flüt çalmaya meraklanır mı insan?

Çoook uzun zamandır arzu ettiğim, fakat bir türlü başlayamadığım 'flüt' sevdama, nihayet kavuştum.
Şöyle ki..
Evet, istiyorum istemesine de,hiçbir bilgim yok, nereden alınır, hangi marka, nasıl anlayacağız vs. vs. İnternet gerçekten inanılmaz bir dünya.. Şahane bir site buldum, emeği geçenlere sonsuz teşekkürler..
www.flutcu.net , öncelikle buradan flut konusunda birazcık bilgilendim. Oradaki arkadaşların da inanılmaz yardımı oldu. Velhasıl, karar verdim vermesine de, yarım yamalak Macarcam ile nasıl olacaktı bu iş?
Miskolc Plaza'da bir adet enstrüman satan dükkan var, satıcı ingilizce de biliyor. Yalnız pazarlık yapılmıyor :) Gülmeyin, biz Türk'üz, pazarlık sünnettir :)
Trevor James-Vivace marka flüt, Miskolc Plaza'da 89000-HUF'tu.Araştırıp Budapeşte'de bir müzik dükkanı buldum, web sitesine buradan ulaşabilirsiniz :) Oradakilerde ingilizce biliyorlar,ve maillerinize cevap veriyorlar. Yalnız bu dükkan yalnızca haftaiçi çalışıyor. Tesadüfen bir iş için Budapeşte'ye gittiğim bir cuma günü denk getirip flütüme kavuştum. Hemde 75000HUF olan flüt pazarlıkla 68000HUF'a alındı :) (Yaklaşık 680-TL)

Üstelik bu Fon Trade Music'in tamir bölümü de mevcut.

Bu dönemde www.flutcu.net ekibinin ve Sarpay Özçağatay'ın epey yardımını gördüm, tekrar teşekkürler hepsine..
Ayrıca ismini hiç duymadıysanız, Sarpay'ı bir araştırın, müziğini dinleyin derim..




Sevgiler,

Gökçe D

Sever Center hayat kurtarır :)

Daha önce de bahsetmiştim, bu şehirde çok Türk yok. Benim bildiğim, Erasmus öğrencileri hariç 3-4 kişiyiz ki ikisi biziz :) O yüzden bir Türk marketi bulmak mümkün değil. Ancak, Miskolc'te ünlü bir mağaza olan 'Sever Center'ın sahibiTürk.
Mağazasının bir bölümünü 6-7ay önce gıdaya çeviren Özer Bey, ne istersek getiriyor.
Belki bahsetmişimdir. Macarlar pek bulgur bilmiyorlar.İnce bulgur bulmak imkansız zaten, kalın bulgur da 1-2 yerde var. Bizim evde de pirinçten çok bulgur tüketilir. Ricamız üzerine, Özer Ağabey, ince bulgur da getirerek gönlümüzdeki yerini iyice sabitledi :)
  


Mağazaya özel bir tabela ile 'Türk Tatlıları' reyonu yapıldı. Markette lokum,kestane şekeri, pişmaniye, çeşitli bisküviler, jelibon( yenilebilir sığır jelatininden), tuzlu-tatlı kurabiye, çokokrem, fıstık ezmesi, marmarabirlikin zeytinleri, domates salçası, patlıcan ezmesi, bulgur, pirinç, haşlanmış nohut,fasulye, reçeller, çay bardağı, çaydanlık ve daha birçok ürünü bulabilirsiniz.

Sevgiler,
Gökçe D.


Ayın ilk pazarı

Bu şehre yerleşeli 9 ay oldu ama ilk defa geçen ay Macarca öğretmenimiz sayesinde keşfettik ayın ilk günü kurulan bit pazarını :)

Her ayın ilk pazar günü, yine meşhur Szechenyi Istvan Utca(tramway caddesi)da kurulan pazar öğleden sonraya kadar devam ediyor. Ama en verimli saatleri şüphesiz sabahları.
Dediğim gibi bu pazar daha çok bit pazarı tarzında. Antikalar, porselen, tabak bardak,biblo, eski paralar vs. birçok incik boncuk bulabilirsiniz.
Aşağıda fotoğrafları bulabilirsiniz.

Saygılarımla,
Gökçe D.














Miskolc Kocsonya Festivali

Merhaba,

Pek büyük olmayan şehrimizde gerçekleşen etkinlikler, inanılmaz şekilde halk tarafından takip edilip kalabalıklarla sonlanıyor.
Bir çeşit 'bahar bayramı' olarak kutlanan 'Kocsonya Farsang'-Kocsonya Kutlaması, yine şehir merkezindeki 'Szecsenyi Istvan Utca' da kutlandı. 20-23Şubat tarihleri arasında kutlanan festivalde ana cadde üzerinde büyüklü küçüklü standlar kuruldu.Çeşit çeşit Macar yemeklerini görebileceğiniz, dilerseniz tadabileceğiniz, içki,hediye standlarının kurulu olduğu upuzun caddede aynı zamanda çeşitli konserlerde izleyebilirsiniz.

Kocsonya, aslında domuz kemiğinin kaynatılmasıyla oluşan jelatinli sıvının adı. İçine sebze-et koyup çorba gibi tüketiyorlar. Bunu kışa hazırlık yemeği olarak yapıp, kışın tüketiyorlarmış. Hatta bir rivayete göre, bu jelatinin dondurulması işlemi kilerlerde gerçekleştirilirken, içine kurbağa girmiş, ve kurbağa ile donmuş. O yüzden festivalin simgesi kurbağa :)

Daha önce de söylediğim gibi, şehir küçük olduğu için denk geldiğimiz her aktiviteye katılmaya çalışıyoruz.
Aşağıda fotoğrafları görebilirsiniz.














Saygılarımla,
Gökçe D.

8 Aralık 2013 Pazar

Market, Yeme&İçme

Bu şehirde çok sayıda Türk yok. (Şu an bildiğim, dönemsel gelenErasmus öğrencileri hariç 4 kişi) Dolayısıyla bir dönercimiz de yok. Yeme içme konusu bizim için biraz sıkıntılı..
Helal kesime ve yediğimiz içtiğime dikkat etmeye çalışan bir aile olarak dışarıdan birşey yiyemiyoruz. Etlerimizi Budapeşte'de bir Türk Marketi var, ismi Troya, aylık olarak oradan alıyoruz. Sitesine ve adresine buradan ulaşabilirsiniz..

Tavuklar için de bildiğiniz gibi "kesilmiş" olma şartı olduğu için, bilmediğimiz marketten alamıyoruz. Ancak Avas bölgesi'nde bir kasabın tavuğu kestiğinive oradan alabileceğimizi öğrendik. Adresini öğrenir öğrenmez yazacağım.

Buraya yerleştikten sonra farkettik ki, et en kolayı imiş.. Yediğimiz şeylerin arkasındaki etiketleri okumaya başlayınca farkettik ki Türkiye'de iken hep güvenmişiz, hiç kontrol etmemişiz..
Şu an ekmeği bile kendimiz yapıyoruz, mayaların hayvansal kaynaklı olduğunu öğrendiğimizden bu yana.

Şehrin her bir yanı market adeta.. Aldi, Lidl, Penny, Tesco, Spar, Auchan büyük marketler.. Şehrin iki ucunda iki büyük Tesco var ki bunlar 24 saat açık. Biri üniversite tarafında, Erasmus ile şehre gelen Türk öğrencilerle tanışınca öğrendik ki, alışveriş için genelde o Tesco'yu tercih ediyorlarmış..

Şehirde yaşayan diğer bir Türk, işadamı olan bir abimiz. Kendisinin kocaman bir alışveriş merkezi var. Sever Centre, Çalışma saatleri ve adreslerine buradan ulaşabilirsiniz.
Şehirde bir tek çaydanlık, çay bardağını burada bulabilirsiniz.
Ayrıca önemli bir nokta daha, bu mağazada bazı Türk ürünlerini bulabilirsiniz, Marmarabirlik Zeytin, Kafkas'ın reçelleri, kestane şekeri, Türk lokumu, Halley, Çokoprens, Türk şeker çikolataları, Domates salçası, bakliyatlar, en önemlisi BULGUR..Bulgur bulmak çok zor, ince bulgur zaten şehirde yok, ancak kalın bulguru da bu marketten bir de Auchan'dan bulabilirsiniz. Bu markete girince, mutlu olmamak elde değl, hobby çikolatayı görünce, tüp şeklinde çokokrem alınca, bir de üstüne sahibi olan abinin güleryüzünü görünce, mutlu ayrılmamak mümkün değil..

 Diğer önemli bir konu da SU.. Su dikkat edilmesi gereken bir konu. Burada normal suların kapakları pembe, hafif gazlı olanların yeşil, çok gazlı olan suların mavi kapakları var.
Biz damak zevkimize en uygun suyu Penny'de Kekforras markada bulduk..

Şehirde Mc. Donalds, pizzacılar vs. de var, ama dediğim gibi biz gidip yemediğimiz için pek bilgim yok o konuda.

Tramvay Caddesi'nde (Szencsenyi Istvan Utca) Frei Cafe var. Tamamen kahve üzerine kurulu bir cafe, orada da Arabic Cafee içebilirsiniz, Türk kahvesi'nin yerini tutmaz ama yine de bize yakın bir kahve çeşidi.. 

Eğer atladığım birşey varsa, yorumunuzu bekliyorum. Bilmiyorsam dahi, araştırıp yardımcı olmaya çalışırım.

Saygılarımla,
Gökçe..

Miskolc'te Yaşam

Miskolc, çok büyük bir şehir değil. Zamanında Macaristan'ın 2. büyük şehriymiş. O zamanlar tam bir sanayi şehriymiş, lakin rekabet koşulları sayesinde büyük fabrikalar kapatılmış, ve çok sayıda göç olmuş başka ülkelere..
Bu şehirde yaşamaya başladığınızda atıl fabrikaları görebilirsiniz.

Gelir seviyesi çok yüksek olmadığı için, çok gelişmiş bir şehir değil.. Yani şöyle özetleyebilirim, Budapeşte İstanbul ise, burası da bir Balıkesir, Manisa diyebiliriz.
Maaşlar çok yüksek olmadığı için lüks'te yok bu şehirde çok fazla..
Büyük bir üniversitesi var, kendi kampüsü ayrı bir dünya.. Spor kompleksi, yüzme havuzu, içinde oteli vs.. gerçekten ayrı bir dünya üniversite..

Şehrin her yanında alışveriş merkezleri var. Tesco'lar bir adım önde sanırım çünkü 2 büyük Tesco 24 saat açık. Büyük Tesco'lardan biri üniversiteye yürüme mesafesinde, diğeri şehrin diğer çıkışında(Szent Peteri Kapu'nun sonunda) . Bu konuya ayrıca Market kısmında değineceğim o yüzden şimdilik kısa kesiyorum..

Trafik genelde düzenli, ışıkları çok uzun sürüp sinir etse de, yine de düzenli. Yayaların olması gerektiği gibi önceliği var. Yaya geçidinde beklerseniz, ilk gelen araba geçmez ve durur size yol verir, şayet siz şoförseniz, yaya geçidindeki insan yola atlar bakmadan, siz durmak zorundasınız..

Otobüslerin saatleri vs. gayet dakik, Otobüs saatlerine buradan bakabilirsiniz. 

Daha detaylı bilgiyi ana başlıklar halinde paylaşacağım.

Saygılarımla,
Gökçe..

Macarlar ve Macarca

Macarca dil yapıısı ve konuşma şekli itibariyle pek bizim dilimizi andırmıyor. Ancak ortak kelimeleri duymaya başlayınca şaşırmamak elde değil. Balta, kamyon, pabuç, alma(elma), kapu(kapı), van(var), tepsi bunlardan sadece bir kısmı.
Macarca da en basit selamlaşma , szia(bir kişiye), sziasztok(birden fazla kişiye) sözcükleri. Hello ile birlikte jo napot(iyi günler), szep napot(güzel günler) gibi kelimeleri de kullanıyorlar.
Ancak bir yerden ayrılırken de güle güle, hoşçakal yerine yine hello szia, sziasztok diyorlar..
Macarca'da c harfi s diye okunuyor. Yani Tapolca'ya Tapolsa, Utca'ya Utsa diyorlar. s harfi de ş olarak okunuyor. Tepsi'ye tepşi diyorlar.

Şimdiye kadar tanıdığım Macarların hepsi çok yardımsever ve güleryüzlü.. Ortak geçmişimiz olduğunu kabul ediyorlar ve bir saygıları var. Yardım istediği ile gittiğinizde ellerinden geleni yapıyorlar.

Hiç Macarca bilmeden sadece ingilizce ile yaşayabiliyoruz. Marketlerde vs. insanlar güleryüzlü, yabancı olduğumuzu anladıklarında daha bir güleryüzlüler, yardımcı olmak için.

Kısacası, Türk düşmanlığı vs. yok, insanlar gayet kibar, nazik ve yardımsever..

Birlikte yaşamayı öğrenmişiz zamanında, hala da yaşamaya çalışıyoruz..

Saygılarımla,

Gökçe..

Miskolc Islamic Centre..

Şehirde bir adet Arap müslümanların çoğunlukta olduğu mescit bulunmakta.  Kapısında "Miskolc Islamic Center" yazıyor. Konukların da ağırlanabildiği bu mescitte, bazı günler yemek de verilmekte.
Hemen hemen her vakit namazının kılındığı mescitte, bayanlar için ayrı bir bölüm ve abdesthane de var.
Belirli günlerde, çeşitli programlar oluyor, insanlar biraraya gelip sohbet de edebiliyorlar.

Mescidin imamı Arapça, İngilizce ve Macarca biliyor, dolayısıyla anlaşabilmek kolay.
Mescidin yakınlarından 14, 14H numaralı otobüsler geçiyor. Ama Szent Peteri Kapu'dan yürüme mesafesi ile de çok uzak değil. Szent Peteri Kapu'dan 12( Üniversite'den geliyor) , 24 numaralı otobüsler geçiyor.

Mescitte düzenli cuma namazları kılınıyor. Şu sıralar saat 12 de cuma namazını kılıyorlar.
Aşağıda krokisini de ekledim, daha kolay bulabilirsiniz.


Adresi : 3526 Huba Utca 30 Miskolc



 Şimdiden Allah kabul etsin,

Saygılarımla,

Gökçe..

2 Aralık 2013 Pazartesi

Merhaba

İş için yerleşmek durumunda kaldığımız bu şehire gelmeden önce, şehir ve bu şehirde yaşam hakkında internette pek birşey bulamamıştım.
Geldikten sonra, deneme-yanılma, sorup-araştırma, keşfetme gibi yöntemlerle epey bir yol katettik.
Şimdi sıra geldi, bildiklerimizi paylaşmaya..
Umarım benim için önemli olan şeyler sizin de işinize yarar ve hayırlı işlere vesile olur.

Sevgiler,

Gökçe